Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Runatolia 2018 de...

RUNATOLİA 2018 de yine KORUNCUK KAHRAMANI olarak 21 K da start alacağım,bir mani olmaz ise. Sağolsunlar afilli bir göğüs numarası da lütfetmişler. Efsunlu rakamdır malumunuz 79.Biliyorsunuz artık gayet net :) Yazımı kaleme aldığım günden başlayarak tam 9 hafta var Runatolia da buluşmamıza.Öncelikle avantajlı kayıt fırsatından faydalanmak için 2017 senesi bitmeden kayıtlarınızı yaptırın.Kayıt yaptırdınız.Uçak vb.ulaşım ve konaklama planlamasını da yapın.Bu sene Runatolia Maratonu için Adım Adım üyeleri Akra Barut Otelinde konaklayacaklar. İstanbul,İzmir,Ankara Bursa ve Antalya da Adım Adım grupları var.Eskişehir Adım Adım Koşu Grubu ne zaman faaliyete geçecek merak ediyorum.Bir an önce memleketimin takımı kurulmalı ve onlarıda organizasyonlarda görmeliyiz.Gerek onlarla gerekse bireysel gerçekleştireceğiniz antrenman programları ile koşacağınız mesafe için kendinizi hazırlamaya başlayın,hem mental olarak hem fiziki açıdan. Koşacağınız mesafeler 10K ve 21K genellikle.Uygun bir k

39.cu İstanbul Maratonunun ardından,İyilik Peşinde Koşmaya devam...

Çooookkkk keyifli bir yarış idi.Belkide koşmaya başladığımdan beri en anlamlı koşum oldu 39.Vodafone İstanbul Maratonu.Binlerce kişi "Çocuklar İçin Koşuyoruz"temalı yarışta ter döktü.Hem koştuk hem koşarken bağış toplamaya adına yarıştığımız STK yı daha da öne çıkarmak için çabaladık. Bağış kampanyaları açıldığı günden beri, o kadar yoğun geçirdik ki zamanımızı.İşi gücü bıraktık,Serebral Palsili çocuklar için,Doğa İçin,Korunmaya Muhtaç Çocuklar için,Eğitim için,Babalık için,Gülerken İyileşmek İçin,ALİKEV için,Kaplanlar için ve daha birçok burada adını sayamadığım 40 ı aşkın STK'nın kahramanları ile sesimizi duyurmaya çalıştık.Feda olsun.Biz Kahramanlar olarak en ufak bir yaraya merhem olabildiysek ne mutlu bize... Türkiye'de İyilik Peşinden Koşmak çok ama çok zor.Adım Adım ile kolkolayız ne mutlu ki. Yapılan bağışlar da Adım Adım aracılığı ile STK lara ulaşmıyor.Yapılan bağışlar doğrudan STK lara ulaşıyor.Yani Umutsunuz,Hasretsiniz,Sevgisiniz onlar için.1T

KORUNCUKLAR ADINA ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER /Bağış kutucuğu aktif olmuştur...

KORUNCUKLAR ADINA ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER... Biliyorsunuz 39.Vodafone İstanbul Maratonunda 10km yi Koruncuklar için koşacağım.Adım Adım işbirliği ile kampanya sayfamı açmıştım.Bağış kutucuğu artık aktif oldu.Gönlünüzden kopanları hedefimizi tutturmak,Korunmaya Muhtaç Çocuklarımız için Umut olmak adına kullanmaya ne dersiniz? Hedefimiz 3000TL.500 kişi olarak düşündüm.Bu 500 kişi 6 şar liradan bir bağış yapsa belki 12 Kasım gelmeden bu bağış hedefini tutturabiliriz.Her türlü açıklama aşağıdaki linkte mevcut. Koruncuklar Adına Açtığım Kampanya Adresim Bağışlarınızı direk olarak iletebileceğiniz adres: Bağış Adresi BKM Ekspress,Banka Havalesi,Eft yolları ile de bağışlarınızı ulaştırabilirsiniz. El ver hayata tutunsun onlar başka hiçbir şey istemiyorum.İstersek bu bağış miktarını çok kısa bir sürede veya tam zamanında toplayabiliriz. Var mısınız benimle bu hedefe koşmaya? Koruncuklar adına şimdiden teşekkürler....

İstanbul Maratonunda KORUNCUKLAR için koşuyorum

 39.İstanbul Maratonunda KORUNCUKLAR için koşacağım. Koruncuk Vakfı ile tanışmam güzel insan,başarılı sporcu Sinan GÜLER sayesinde oldu.Doğumgününde kendisine verilecek en güzel hediyenin KORUNCUKLARA bağış yapmak olduğunu ifade ediyordu. Bende katıldım seve seve.Onlara bir el verdim ve bu eli asla bırakmayacağım. Dedim ya 39.İstanbul Maratonunda Koruncuklar için koşacağım.10km sonunda avaz avaz bağıracağım hedefimi tutturduğum için.FİNİSH için değil yani.Bitiş noktasını geçmek sadece bir araç benim için.Amaç KORUNCUKLARA hedeflediğim bağış miktarını toplayabilmek. 500 kişi ve 3000TL hedefim var. Ama bu hedefi siz olmadan başaramam.Desteğinize çok ihtiyacım var. Facebook,Twitter ve diğer sosyal medya adreslerinizden kampayamı paylaşmanızı bekliyorum. Aşağıda linkini verdiğim kampanya sayfamda çok da güzel bir açıklama yaptım bana göre. Önümüzdeki iki haftayı paylaşarak,sonraki iki haftayı da bağışlayarak geçireceğiz.Gönlünüzden ne koparsa size kalmış.Hedefi tutturmak aslında

DAMSIZ OKUMAYINIZ...

Bekarlar sevinecek,bir birlikteliği olanlar belki kızacak,evliler aslında doğru söylüyor diyecek. Ne olursa olsun siz bu yazıyı DAMSIZ okumayın. Fransızcada “dame” kadın anlamına geliyormuş. 80 lerin 90 ların modası gibidir DAMSIZ bir yere girilmemesi.Ama ne hikmetse modalar gelip geçti bu olay geçmedi. Hani diyoruz ya bastırılmış duygularla bezenmiş birçok insan aramızda.Şiddete de meyilliler.Toplumdan dışlamakla kalmıyoruz,ceza almaları için uğraşıyoruz.Makul birçok sebebi var elbet. Ama düşündük mü?DAMSIZ bir yere neden gidemiyoruz? Bu yazıyı okuyanlar sadece erkekler açısından düşünmesin olayı. Mesela kadınlar.Bir kadın birliktelik yaşadığı bir insan ile sert bir şekilde tartışıyor.Kafası dumanlı.Bir başka erkek arkadaşı ile de paylaşmak istiyor.Herşey buraya kadar normal.Kadın X mekana gidiyor içkisini söylüyor,yudumlamaya derken beklemeye başlıyor. Erkek arkadaşı geliyor ama girmesi ne mümkün.DAMSIZ GİREMEZSİNİZ. Neden ben sapık mıyım?diyecek oluyor.Yapılabilecek bi

Kemal...Hadi gel bi kahve içelim

Rahmetli Kemal Sunal ve Gülderen Sunal ın oğlu Sn.Ali Sunal'ın fotoğrafını paylaştığı gibi 11.baskı yapacak kalitede bir kitap değil bana göre.Bir değerli yorumcunun izah ettiği gibi sete hiç gitmediğini söyleyen Kemal Sunal ın eşi. Kemal Sunal ın hayatı Malatyadan itibaren daha fazla irdelenseymiş keşke.Kitabı okurken sıkılmıyorsunuz belki de rahmetliyi çok sevmemizden kaynaklanıyor.Gülderen Sunal kitabı yazarken bir konuyu bitirmeden başka bir konuya başlamış.Mesela tam Göksel Kortay ile ilgili anılara odaklanıyorsunuz,birden Kemal Sunal ın kızdığı bir şeyi komedi tadında anlatmasına geçiliyor.Konu bütünlüğü yok. Kitabın sonunda arkadaşları,Kemal Sunal ın ölümünden sonra Gülderen hanıma destek olanlar da röportaj tadında birkaç cümle veya daha fazlası ile kitaba katkıda bulunabilirlerdi.Kitapta ünlülerin hayatında da inişlerin çıkışların olabileceği yer yer maddi sıkıntıların baş gösterebileceğini de açıkça görüyoruz. Gülderen hanım yazı yaşamına devam edecekse birkaç tekni

Sanayi Polis Merkezi Önündeki Geçiş

Celal UZUNKAYA Antalya İl Emniyet Müdürü Sn.Uzunkaya; Sanayi karakolu önü.Mevlanaya dönen sağ şeridi kullanamıyoruz.Araçlar 4 şerit oluşturuyor.Transit geçmemiz gerekirken sağ şeritten dakikalarca bekliyoruz sinyalizasyon işaretlerini. TV Programlarında anlatıyor sayın şube müdürünüz yardımcınız neler yapıldığı hakkında ama,inanın sizde farketmişsinizdir Antalya halkı garip bir halk.Hiçbir trafik ışığında iddia ediyorum,sağ şeritten transit olarak geçemiyoruz hakkımız var ise. Araştırın trafik sıkışlığı nedenlerini.Bakın yoğunluk,trafiğe çıkma saatleri gibi etkenler %70 ise yanlış şerit kullanımı,yanlış pozisyonda trafik ışıklarında bekleme,transit şeritleri ihlal etme,emniyet şeridi ihlal etme %30 çıkacaktır. Kepezdeki tesislerinizin önündeki Yalın Petrol önü.İş çıkışlarında o kadar emniyet şeridi ihlaline maruz kalıyor ki. İlk cümlemde bahsettiğim olay.Hem de Sanayi Polis Merkezinin önü.Trafikten sorumlu mesai arkadaşlarınız kural kaide uygularsa,motorize trafik polis

Görünmeyen Eller Yine Devrede

Varlıklarını ve yapabileceklerini sezmemize rağmen,elimizde somut bilgi belge resim veya görüntü olmayan GÖRÜNMEYEN ELLER. Yine harekete geçtiler. Yine hedef büyük. Blackberry nasıl tarih sayfalarında yerini aldıysa şimdi aynı uygulama APPLE bilgisayarlar için harekete geçirildi. Biliyorsunuz Blackberry telefonları tartışmasız dinlenemeyen telefonlardı.Fiziki takibi açıkken yapılabiliyordu fakat mobil sistemleri cihaz bünyesinden çıkardığınızda BLACKBERRY simsiyahtı. Kapitalist sistemin üst düzey yöneticisisiniz.Blackberry sizin için muazzam.Ama hedefleriniz için engel.Sonuçta siz dünyayı kontrol etmek istiyorsunuz.Dünyanın sizi kontrol etmek gibi bir problemi yok.Elinizdeki materyaller sayesinde zaten sizi kontrol edemezler. Ne yapmalısınız? Engeli ortadan kaldırmak. Blackberry engeli ortadan kalktı. Gelelim APPLE'a. Apple da Blackberry gibi diğerlerinden daha üstündü.Microsoft direnebildiği kadar direndi. Örneğin IPAD lerimize virüs girmiyor,bir Apple bilgisayara a 6 b

Adımlıyorum...

Geçen sene Kasım ayında İstanbul Maratonu'na münferit olarak katılmıştım. Bu sene ADIM ADIM ÜYESİYİM.Adım Adım'a şimdilik Antalya olarak katılmaktayım. Bu sene bir aksilik çıkmadığı taktirde(sakatlık vb.) İstanbul Maratonunda KORUNCUK VAKFI adına yarışacağım.Ekim ayında koşularıma start veriyorum. 1 Ekim de Turkcell Gelibolu Maratonu,8 Ekim de Eker Run,28 Ekim de Dalyan Caretta Run ve devamında İstanbul Maratonu. Sosyal Medya vesilesi ile,daha doğrusu sosyal medyadaki koşu fotoğrafları sebebiyle tanıştığımız,Takımelbiseli Maratoncu Sayın Bilal GÜL etiketleme yaparken MARATON KARDEŞLİKTİR der. Gerçekten de doğru MARATON KARDEŞLİKTİR. (Facebook tan takım elbiseli koşucular yazıp takip edebilirsiniz veya  Takım Elbiseli Koşucular  sitelerini ziyaret edebilirsiniz.Faaliyetlerini takip edin derim.) Bana gelirsek. 22 kg verdikten sonra hayatımda sporun çok daha fazla bir anlamı olduğunu keşfettim.Sporu bir hayat tarzı haline getirdim. Bu katılacağım koşularda ise ne spons

ARTIK İNTERNETTE YAZIYORUZ...

Artık internet gazetelerinde yazıyoruz... 2007 yılında başlamıştım yazı yolculuğuma.Dile kolay tam 10 sene geçmiş 11.ci seneye giriyorum.4 kitap sığdırdım bu 10 seneye.1400 ü aşkın makale.Onlarca resmi yazı ve toplumsal çalışma. Örnekleri ilk göz ağrım www.bekirfatihdemirag.net sitesinde mevcut.Appstore da bu adresimin uygulaması da oluşturuldu.Biraz geliştirilmesi gerekiyor kabul ediyorum.:) www.bekirfatihdemirag.net Play Store Uygulamam Aktif bir blogger'im anlayacağınız. Peki ne oldu da internete düştüm gazetede yazamaz mıydım? Hemen anlatmaya başlayayım. Yazardım belki.Bir eş,dost,akraba bulur yazı başı 100-250 TL gibi değişen rakamlarla en kötüsünden yerel bir gazetede yazardım. İlk etapta bir eş,dost,akraba ile iş görmeyi sevmiyorum.Olumsuz olacağını bile bile yekten kendim başvuruyorum.Kimseye boyun eğmiyorum yani. 2007 yılında bir haftasonu Milliyet Gazetesini okurken,o zamanlar Milliyet Sabah gibi gazeteleri okuyabiliyordum,bana göre kaliteli içeriklere sahipl

EUROBASKET 2017/Türkiye:73-Rusya:76

Üzgünüz tabiki. Rusya karşısında şimdiye kadar turnuvalarda galibiyet elde edememişiz.Spikerlerin ifade ettiği tamda bu.Galip gelmek istiyorduk.Olmadı ama klasik söylemde olduğu gibi herşey bitmiş değil. Cedi Osman olağanüstü bir performans sergiledi. Semih Erden gücünün yettiği yer neresi ise o raddeye kadar oynadı.Semih Erden'in yanına tıpkı Semih Erden gibi herhangi bir durumda kullanılabilecek bir 5 numara yani pivot lazım.Sertaç Şanlı Türkiye Milli Takımı için şu an yetersiz.Belki ileride müthiş bir katkı sağlayacaktır.3 saniye içini domine ettirecek,orada rakibine savunması ile gözdağı verecek bir oyuncu bulmalıyız. Boby Dixon'ın yokluğunda "shooting guard" 2 numaralı pozisyonda kimi kullandık biz?Sinan Güler'i mi Cedi Osman'ı mı?Her ikisini de kullanmaya çalıştık.Ufuk Sarıca yeri geldi Cedi Osmanı 3 numarada yani kısa forvet de kullandı yeri geldi 2 numaraya çekti shooting guard olarak kullandı.Bir diğer SG mız Erkan Veyseloğlu da her zaman bildiğ

Love§Other Drugs

Hastalık üzerine kurgulanmış bir film.Senaryo klasik gelebilir ama film hiç statik değil bana göre.Sevginin Parkinson hastalığının ve cinselliğin önüne geçebileceğini gösteriyor. Anne Hathaway in gözlerinin doluşu ve bakışları da muazzam belirtmeden geçemeyeceğim. Eskiden erkeklerin yönelimleri tamamen cinsellik üzerine de olsa yaşadığımız süreçte kadınlarla bu durumu eşitlemiş gibi gözüküyoruz.Erkeklerin kadınlara her koşulda değer vermesi ve saygı göstermesi için de mesaj da veriliyor filmde. Bence film 6,50 den fazlasını hakediyor ama benim puanım 6,50.Keyifli olacağını bildiğim seyirler diliyorum tüm izleyicilere.

MÜSLÜMANSAK...

Çok ciddi bir konu var muhterem efendiler,sevgili hükümet. Hani diyoruz ya Elhamdülillah müslümanız. Müslümanız ama mezarlarımızı para ile satıyoruz.Mezarların başında sarf edilen TALKIN ları hoca para ile okuyor. Şimdi tüm bunlar müslümanlığa sığıyor mu? Diyanet İşleri Başkanlığımızın işi ne?Tüm bunları bilmiyor mu,biliyor. Ee o zaman "arkadaş mezarın başında okunacak dualar bizim görevlerimizin arasında,mezarlarda asla para ile satılamaz" diyemiyor mu?Belediyelere böyle bir direktif veremiyor mu? Bugüne kadar diyemediği açıkça ortada. O zaman din kullanılmış olmuyor mu?Evet kullanılmış oluyor.Dini bilgiler,ki bu bilgileri kullananların ne kadar bilgili olduğu aşikar,ticarete konu oluyor. Hiç kimsenin bu konuda gıkı çıkmıyor. Zengin öldüğünde bir çınar ağacının altına gömülüyor,fakir öldüğünde şehrin bir ucuna.Bazen kimsesi olmadığı için gömülüp gömüldiği meçhul.Kimsesi yok ise şehrin bir ucuna bile gömülse mezar taşını yaptıran yok.Devletin fakir de olsa vatandaş

Umut Bahçesi / Zoo Keeper's Wife

Filmin orjinal ismi bu mu acaba?Ne zaman bırakacağız isim değiştirmeyi ve orjinal isimleri kullanmayı merak ediyorum... Amerikalılar filmde Yahudi propogandası yapsa da; Nazilerin Polonya yı işgali sırasında yaşananlar iyi dramatize edilmiş.Oyunculuk anlamında çok üst düzey bir oyunculuk göremedim.Hayvan sevgisi işlenmiş. Konunun uzun bir zaman sürecine yayılması bence olumlu.Daha kısa olsaydı giriş,gelişme ve sonuç bölümleri başarılı şekilde bağlanamazdı.Giriş,gelişme ve sonuç bölümleri başarılı şekilde bağlanmış nadir filmlerden. Seyretmemeniz hata olur.Ben özellikle puanımı yüksek tuttum.8,50/10. İyi seyirler dilerim.Asla sıkılmayacaksınız.

Men Etsinler...

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören acilen istifa etmeli. Etmez ise Dünya bizi spor arenasından dışlamak üzere,dışlayacak. Dış ülkelerde,medeni ülkelerde insan ar eder istifa eder ben yapamadım diye. Evlere şenlik bir Süper Kupa maçı izledim televizyonda. Atiker Konyaspor ile Beşiktaş Jimnastik Klubü arasında.Müsabakada olaylar bitmedi. Türkiye Kupası Finalindeki rezalet görüntülerin çok daha fazlası Süper Kupa finalinde yaşandı.Yıldırım Demirören sahalarda ölümlü bir olay yaşanmadan başkanlığı bırakmayacak anlaşılan.Ya da kendisini o makama kim layık gördü ise,ki bizce layık görenler açıkça belli,onun izni olmadan asla koltuğunu terketmeyecek. İnanabiliyor musunuz dün sahada sustalı bıçak yakalandı.Futbolcular ele geçirdi,hakeme verdi,hakem de gözlemciye. Samsun Stadyumu muhteşem bir stat olmuş mimarisi itibari ile.Yolu yok filan diyorlar ama bir şekilde düzelir meşhur darbı mesel GÖÇ YOLDA DÜZELİR. Sonrası berbat ötesi. Bir kere özel güvenlik görevlile

Isolation/Kapana Kısılmış

10 üzerinden 5 puan verdim.Fazlasını haketmiyor bana göre.Diğer izleyici yorumlarına da bakmak gerekir ama. Filmin giriş ve gelişme bölümleri sağlıklı bağlanabilmiş değil. Sonuç bölümü ise Amerikan filmlerinde de mantıksızlıkların olabileceğini gösteriyor. Toplamda başarısız bir yapım diyebiliriz.Geçirilecek boş zamanınız varsa seyredin derim.

Geçmiş Olsun Hocam...

ESKİŞEHİR Büyükşehir Belediye Başkanı Sn.Yılmaz BÜYÜKERŞEN'e gerçekleştirilen saldırıyı büyük harflerle KINIYORUM. Yılmaz BÜYÜKERŞEN öyle güzel bir insandır ki.Anadolu Üniversitesini Anadolu Üniversitesi yaptıktan sonra ESKİŞEHİR'i bir DÜNYA markası haline getirmiştir.Elinde sihirli bir değnek olan kalbi çok güzel bir sihirbaz. Günümüz siyasetçileri gibi makam otosunun arkasında eskort takip etmez.Sokaklarda gezerken koruma ile gezmez.Hatta bir sefer sorulmuştur neden koruma kullanmadığı.Şu cevabı vermiştir: "Benim korumaya ihtiyacım yok.İhtiyaç olursa ESKİŞEHİR halkı beni korur." Eskişehir'in öz be öz evladıdır Sn.BÜYÜKERŞEN. Konuştuğu zaman boşa konuşmaz.İzlerken büyük keyif alırsınız Sn.Başkanı.Eskişehir için,Mustafa Kemal ATATÜRK için gecesini gündüzüne katar. Yaşanan olayda darp edilmek istenmiştir.Bir kaç yumruk onu yolundan edemez.Amaaaa... Bir daha böyle bir olay da yaşanmayacak asla.ESKİŞeHİR halkı buna müsaade etmez.BİRKAÇ ÇAPULCUNUN yumruğu

ADALET ve ÖZGÜRLÜK

Kılıçdaroğlu mu yaptı Türkiye'de darbe girişimini? Kılıçdaroğlu mu ne istediler de vermemezlik yaptı? Kılıçdaroğlu mu beraberindeki belediye başkanları ve milletvekilleri ile Türkçe olimpiyatlarında övdü çalışmalarını zat-ı muhteremin? Bakın,son yıllarda şiddetini giderek arttıran bir HUKUKSUZLUK mevcut Türkiye'mizde. Basında,sanatta,siyasette aklınıza her gelen yerde.Bu hukuksuzluğu kabul etmeyen insanlarda mecburen kutuplaşmak zorunda kalıyor.Boyun eğmek hayat tarzları değil çünkü. Bakın son yıllarda şiddetini giderek arttıran bir MUSTAFA KEMAL düşmanlığı söz konusu.Bir siyasi lider peşinden koşabilirsin,bir siyasi parti etrafında nemalanabilirsin,bir siyasi parti sayesinde sanat olarak da yükselebilirsin lakin devletinin milletinin kurtarıcısına kurucusuna laf söyleyemezsin dil uzatamazsın.Dünya milletlerinin hemen hemen hepsi üniversitelerinde ders konusu yapabiliyorsa,önemli sayılabilecek meydanlarına heykellerini dikebiliyorsa,hiç tanımadıkları hatta geçmiş

İstanbul Kırmızısı

Lanet olsun bu içimdeki Türk Sineması tutkusuna deyip başlayayım.Dilim damağım kurudu.Giriş ve gelişme var,sonuç bağlanamamış demekten.Bir ekol yaratılmak isteniyor galiba Türk Sinemasında.Türk Sineması deyince akla sonucu olmayan,bağlanamayan filmler gelsin diye.Oyuncu kadrosunda birbirinden değerli insanlar,tiyatrocu ve sinemacılar var.Oyuncu kadrosu saygı görmeyi hakediyor ilk öncelikle.Sonrasında akışı çoğu filme göre çok durağan bir yapıda olan film.Bir çok izleyicinin sıkılması normal.Bu filmi sabırla izleyip beklemek gerekiyor.Birkaç satır önce ifade ettiğim gibi sonuç bölümüne gelince tıkanıyorsunuz.Sonuç bölümü diye bir şey yok filmde.Ferzan Özpetek'e yakışmayan bir durum bana göre.En azından filmin sonuç bölümünde Orhan ın kitap çıkarıp çıkaramadığını görseydik.Basit olurdu belki ama bağlanmış olurdu hiç olmazsa.Birçok sinema izleyicisi bu filme düşük puan verecektir muhakkak.Ben puanımı 7 olarak belirledim.Son zamanlarda belki de bu tarz bir yapıma 7 puan vermekle

Tatlım Tatlım

Filmin sonunda bu dört çifti de aynı karede gösteriyorlar ya ,daha akıcı olması açısından ilk başlarda bu dört çiftin bir ortak yanını bulup birleştirmeleri gerekiyordu.BKM kadrosunun oyunculukları yine her zamanki gibi müthiş ama bu bile filmin akıcı olmasına ve seyirciyi ekrana kilitlemesine yetmiyor.Yurtdışı yapımlarına benzer ama Türkiye'de ilk defa kullanıldığını zannettiğim bir konsept ile izleyicinin karşısına çıkmış.Hepsinin müthiş bir oyunculuğu var saygı duyuyorum ama Serkan Keskin ki onu uzun zamandır takip ediyorum,Şebnem Bozoklu ve Çağlar Çorumlu bir başka.Ben 5 puan verdim ama izleyin siz yorumlayın.Bana çok kaliteli bir yapım gibi gelmedi.

OTOBAN / FREEWAY

Vakit geçirebileceğiniz bir film , sadece o kadar.Oyunculuklar açısından Ben Kingsley ve Anthony Hopkins olmasa film izlenemeyebilirdi.Sıradışı ve mantıksız sahnelerin olduğuna bende katılıyorum.İzleyin ama beklentiniz olmadan... www.sinemalar.com adresindeki bölümden sinema yorumlarımı takip edebilirsiniz... Diğer yazı adresim

Antalya Konyaaltı Sahilindeki Denetim Eksikliği

Spor yaptığım yer olarak gözlemlemekteyim. Antalya Konyaaltı Sahili'nde yerli ve yabancı uyruklu,genci yaşlısı bir çok insan spor yapmakta. Kimileri koşuyor,kimileri yürüyor.Kimileri sahilde rahat kıyafetleri ile hem denize bakıyor,hem kitabını okuyor. Antalya ili insanının ve idarecilerinin her zaman gurur duyduğu  ve övündüğü bu sahil bandında,yürüyüş yolu üzerinde kaldırım üzerinde motorlu araçlar eksik olmuyor. İnsanlar burada yürüyüş yapıyor,koşuyor,hoşça vakit geçiriyor.Geçirmeye çalışıyor en azından. Siz bu sahil şerinde kulaklığınızı takıyorsunuz,müthiş bir sahil görüntüsü eşliğinde güzel bir yürüyüşe başlayacaksınız ,hoooppp dibinizde motorsiklet bitiyor. Kulaklığınız varsa motorsikletin uyarısını da duymuyorsunuz.Tekerleklerini bacağınıza değecek mesafeye kadar yanaştırıyor. İşin ilginci sahilde görev yapan özel güvenlik görevlileri de bu yolda motorsikletleri ile ilerliyor. Yetmiyor,motorsikletle ilerlenirken aşırı hız yapılıyor. Yine bir gün akşamüzeri yürüyoru

Mevzuu Hakkındaki ....

Mevzuu hakkındaki son yorumumdur: 04 Haziran 2017 günü oynanan müsabakaya ilişkin Türkiye Futbol Federasyonu PFDK kararları açıklanmıştır. 1)Bükemediğimiz bileği her zaman öperiz ki Göztepe Spor Klubünü ve taraftarını tebrik ettim maçın hemen ardından.Centilmenliğimiz SİYAH KIRMIZI duruşumuz bunu gerektirir.Maçı kaybetmiş olmak umrumda değil.İlk defa kaybetmiyoruz.İlk defa umut etmiyoruz.ESKİŞEHİRSPOR'un olduğu her yerde UMUDUMUZ artarak devam edecektir.Desteğimiz TOPRAĞA DÜŞENE KADAR devam edecektir.Amacım hakkaniyetli davranışlar gösterilmesi içindir. 2)Ali Palabıyık kardeşimiz yönetici imiş gerçek hayatında,ben kendisinin hayatını bile yönetemeyeceğine kefilim.Zira sabır taşı değilsiniz , 4 saat koro halinde KÖTÜ SÖZ söylenirse size , dayanamazsınız siz de bir iki söz edersiniz.Ben değil hiç kimse kendini tutamaz.Dile kolay 4 saat ANAMIZ AVRADIMIZ AŞAĞIMIZ YUKARIMIZ kalmadı.Göztepe Spor Klubü gol attı,kayıtlara bakın lütfen,ESKİŞEHİRSPOR gol atınca Göz

Play Off Finaline Eskişehirli Bir Bakış

Bayanlar Baylar, Statdan kızının hastalığını bahane ederek kaçan Mustafa Denizli ismindeki Teknik Direktör, Türkiye Futbol Federasyonunun hiçbir organizasyonu başarıyla ve sorunsuz tamamlayamayan yönetimi, Antalyanın 4 Haziran 2017 Pazar günü çuvallayan Emniyet Müdürlüğü, Nasılsınız iyi misiniz? Biz çok iyiyiz.Spor bu yenmek de var yenilmekte.Yeneni tebrik ederiz ettikte.Yaklaşık 5-6 senedir yaşananlarda spordan çok siyaset zaten.Futbol masada oynanıyor bitiyor zavallı taraftar da sesini kaybediyor,yeri geliyor işinden oluyor. Biz Eskişehirliler olarak hayatımızdan da oluruz sorun değil mevzuu bahis ESKİŞEHİRSPOR ise. Bizim camiamıza karşı sergilediğiniz tutum çok çirkin ama. Bayanlar Baylar; Göztepe Spor Klubü A.Ş. taraftarından bahsediyorum,hiç mi utanmadınız  4 saat boyunca koro halinde küfretmeye.Eskişehirspor taraftarı gol atınca size tezahürat yaptı mı "SUSTU EFEMİNELER" diye.Güzel İzmir dedik,centilmence bir maç olsun dedik,anladığınız bu muydu centilmenl