Ana içeriğe atla

ADALET ve ÖZGÜRLÜK

Kılıçdaroğlu mu yaptı Türkiye'de darbe girişimini?
Kılıçdaroğlu mu ne istediler de vermemezlik yaptı?
Kılıçdaroğlu mu beraberindeki belediye başkanları ve milletvekilleri ile Türkçe olimpiyatlarında övdü çalışmalarını zat-ı muhteremin?

Bakın,son yıllarda şiddetini giderek arttıran bir HUKUKSUZLUK mevcut Türkiye'mizde.
Basında,sanatta,siyasette aklınıza her gelen yerde.Bu hukuksuzluğu kabul etmeyen insanlarda mecburen kutuplaşmak zorunda kalıyor.Boyun eğmek hayat tarzları değil çünkü.

Bakın son yıllarda şiddetini giderek arttıran bir MUSTAFA KEMAL düşmanlığı söz konusu.Bir siyasi lider peşinden koşabilirsin,bir siyasi parti etrafında nemalanabilirsin,bir siyasi parti sayesinde sanat olarak da yükselebilirsin lakin devletinin milletinin kurtarıcısına kurucusuna laf söyleyemezsin dil uzatamazsın.Dünya milletlerinin hemen hemen hepsi üniversitelerinde ders konusu yapabiliyorsa,önemli sayılabilecek meydanlarına heykellerini dikebiliyorsa,hiç tanımadıkları hatta geçmişte hüsumet yaşadıkları bir devletin lideri bile olsa devrimleri örnek alınabiliyorsa sen kendi ülkende kendi ULU ÖNDERİNİ alaşağı edemezsin.Bir ulusun sembolü olan ANITKABİR'i imara açamazsın.
Bir milletin ayarları ile bu kadar oynayamazsın.

Bakın son yıllarda şiddetini giderek arttıran bir SAPKINLIK mevcut ülkemizde.Tecavüzler,sarkıntılıklar,kısacası bastırılmış duyguların esareti gün yüzüne çıkmakta.Hiç gördünüz mü kitap okuyan birisinin insanları rahatsız edip onlara tecavüz ettiğini?Bakın tecavüzcülerin büyük bir kısmı bastırılmış duygularla yetişen insanlar.Yani leş gibi kokan radikal dinci grupların konuşlandığı yurtlarda yetişenler.Yani leş gibi kokan radikal dinci örgütlerin toplantılar yaptığı evlerde yetişen öğrenciler.Yani yıllardır müsaade ettiğiniz leş gibi kokan yerlerde yetiştirdikleriniz.Saymakla bitmez.En sonuncusu herkesin malumu Kuran Kursu hocasının 9 yaşındaki çocuğa tecavüz olayı.

Bastırılmış duygu nedir biliyorsunuz değil mi?Zaten suratlarına bakın,çoğunun tipi aynı,yani bir bilim insanı sanatçı duruşu olmaz,rütbeli rütbesiz okumuşu okumamışı hepsi aynıdır ALIK gibi dururlar.Organları beyinlerine hükmeder.

19 Mayıs gösterilerini hatırlayalım yıllar önceki.Yıllar yıllar önceydi, artık 15 Temmuz dan başka bir gün kutlanmadığı için.Rahatsız oluyor devlet büyükleri.Bir bayram birisinin kulağı ağrıyor,bir bayram birisinin başı.O 19 Mayıs gösterilerinde Özgül ağırlığı olanlar çocukların kıyafetlerine takmış,açık saçık bulmuştu.Çocukların kıyafetine mi bakılmıştı yoksa gösterilerine mi?

Müslümanlığı da böyle ifade ederler.

Uğur MUMCU rahmetli 22 Ocak 1993 te Cumhuriyet gazetesinde FETÖ'yü yazdı,iki gün sonra katledildi.

Ahmet Taner KIŞLALI rahmetli 17 Ekim 1999 da Cumhuriyet gazetesinde FETÖ'yü yazdı,dört gün sonra katledildi.

Soner YALÇIN 22 ay hapis yattı.Yanılmıyorsam Kurtlar Vadisi dizisinin konsept danışmanıydı.Ne olduysa devlet i anlatıyor deşifre ediyor diye uzaklaştırıldı.

Ahmet ŞIK 7 aydan fazla süredir cezaevinde.İkinci kez.

Yeliz KORAY "3G ile Destan Yazılmaz" başlıklı yazısı yüzünden rahatsız.

Bu isimlerini saydığım konusu geçen insanların,bir kısmı rahmetli oldu mekanları cennet olsun, hiçbirinin CUMHURİYET ve onun değerleri ile bir problemi yok.Herkes için ADALET herkes için ÖZGÜRLÜK ve TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE istiyorlar.Kılıçdaroğlu da yürürken herkes için ADALET istemişti.O bu şu ayrımı yapmamıştı.AKP li bile olsa insanların görüşlerinden dolayı yargılanamayacağını ifade etti.

Milli Birlik Vakfını kim kurdu arkadaşlar yıllar önce?Şimdi hangi illerde hangi büyük binalarda nasıl bir büyük yapılanma içindeler?

MİT Müsteşarının ses kayıtları çıktı “iki bomba atarım ortalığı karıştırırım”diye.

Türkiye’yi adım adım dolaşırken demediler mi “ne istediler de vermedik” diye.Plastik Kelepçe takıp ağzı burnu dağıtılan adamı Yüksek Askeri Şura üyesi kalması için kim ön ayak oldu?
Adil Öksüz'ün yargıdaki akrabaları halen görevde imiş.Gazeteler yazıyor,yazmak isteyenler tabiki.

Ekonomi ortada.Kaç bin esnaf kepenk kapattı haberimiz var mı?Gerçek işsizlik rakamlarından,emeklinin durumundan?

Külliye şeklinde camiler,islam müzeleri adı altında islami eğitim kurumları inşa ediyoruz.Örneğin Finlandiyada her ilde AVM büyüklüğünde kütüphaneler mevcut.Gerçek sanatçılarımız,biat etmeyenler,sadece mesleğini icra etmek isteyenler MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ün izinde,yurtdışında faaliyetlerini sürdürüyorlar.
Ata Sporumuz olan Güreşte bile zar zor dereceler alıyoruz.Sporcu yetiştiremiyoruz.Euroleague’i kazanan Fenerbahçe Spor Klubü Erkek Basketbol Takımının kaç oyuncusu Türk sayabildiniz mi?Bir elin parmaklarını geçerse seve seve durumu tartışalım.

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı çıkıyor elektronik tahtaya,diyorki eskiden beri karıştırırım “ğ” harfini.Onu seyreden öğrenciler bile hayret ve ibretle izliyor durumu.

Ansiklopedilerden sonra WİKİPEDİA diye bir bilgi sitesi vardı kapattık.
Sonra DEMOKRASİden dem vuruyoruz.

ADALET yürüyüşünü karalamaya çalışıyoruz.
Sn.Kemal KILIÇDAROĞLU’nu bende eleştiririm.Lakin bu yürüyüş haklı bir yürüyüştür.Bu yürüyüş kutlu bir yürüyüştür.Hiçbir parti şemsiyesi altında yapılmamıştır mesela bu yürüyüş.Bazı mitinglerde olduğu gibi Türk Bayrakları yerlerde sürünmemiştir.Yandaş belediyeler gibi ulaşım ücretsiz sağlanmamıştır.Herkes kendi maddi imkanı ile katkı vermiştir bu yürüyüşe.Herkes maneviyatını ortaya koymuştur bu yürüyüşte.

İnsanların birbirlerine hakaret etmeden özgürce fikirlerini belirtmelerini istiyoruz.Devlet Kurumlarındaki yanlışların düzeltilmesini,sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz.Eşit şekilde yargılanmak istiyoruz.Hukuk kurallarının eşit şekilde uygulanmasını istiyoruz.

ADALET bir gün hepimize lazım olacak.

Benim ülkem de bir gün mutlaka ÖZGÜR ve ÇAĞDAŞ olacak.

Bir gün değil her gün ULU ÖNDERİM MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ü hiç unutmayacağım...

Yorumlar

Popüler Olanlar

Letters to Juliet / Aşk Mektupları

Nişanlısı ile Roma’ya tatile gelen haber dedektifi.Yıllar önce aşık olduğu adamı bulmak isteyen olgun ama hala güzel olan kadın ve onun peşini bırakmayan bu olgun kadından başka kimsesi olmayan torunu. Bir merak ve mektup cevabı ile başlayan olaylar bir çiftliğe kadar uzanıyor. Mutlu bir son aramak için ne yalan söylemek gerekiyor ne de kavga etmek.Biraz çabalamanın yeteceğini,pes etmemenin gerekliliğini bu film bize gösteriyor. Letters to Juliet / Aşk Mektuplarını izlerken keyif alacaksınız.İtalya’nın eşsiz manzaraları ve doğası ile küçük bir gezintiye çıkacaksınız. Filmi izlerken haber dedektifinin nişanlısından ayrılması sahnesi biraz durağan gibi gözüktü bana,bir de yaşlı kadının torunu ile haber dedektifinin kalplerinin buluşması sahnesi sanki biraz daha romantik biraz daha heyecanlı olabilirdi. Filmin giriş gelişme ve sonuç bölümleri aralarındaki bağ olarak başarısız değil lakin çok da başarı değil. İzleyin derim. Benim Puanım 7,50/10.

DAMSIZ OKUMAYINIZ...

Bekarlar sevinecek,bir birlikteliği olanlar belki kızacak,evliler aslında doğru söylüyor diyecek. Ne olursa olsun siz bu yazıyı DAMSIZ okumayın. Fransızcada “dame” kadın anlamına geliyormuş. 80 lerin 90 ların modası gibidir DAMSIZ bir yere girilmemesi.Ama ne hikmetse modalar gelip geçti bu olay geçmedi. Hani diyoruz ya bastırılmış duygularla bezenmiş birçok insan aramızda.Şiddete de meyilliler.Toplumdan dışlamakla kalmıyoruz,ceza almaları için uğraşıyoruz.Makul birçok sebebi var elbet. Ama düşündük mü?DAMSIZ bir yere neden gidemiyoruz? Bu yazıyı okuyanlar sadece erkekler açısından düşünmesin olayı. Mesela kadınlar.Bir kadın birliktelik yaşadığı bir insan ile sert bir şekilde tartışıyor.Kafası dumanlı.Bir başka erkek arkadaşı ile de paylaşmak istiyor.Herşey buraya kadar normal.Kadın X mekana gidiyor içkisini söylüyor,yudumlamaya derken beklemeye başlıyor. Erkek arkadaşı geliyor ama girmesi ne mümkün.DAMSIZ GİREMEZSİNİZ. Neden ben sapık mıyım?diyecek oluyor.Yapılabilecek bi...

Gözler ve Şiirler

Gözler En çok sevgiliyi özler Sözler Bazen bir ilişkiyi var Bazen yok eder Diller Yüreklere işler Eller Kenetlenince Hiç ayrılmasak derler. Şiirler; Gözler için yazılırlar Sözleri dikkat çeker Dillere destan olmuştur bazıları Eller gibi bir gün Unutulup giderler. 00:30 28/09/2016 by BFD