Senaryo ezberlenen sıkıcı bir senaryo.Filmin giriş gelişme bölümü var lakin sonuç bölümü yok.Türk sinema filmlerinin karakteristik özelliği sonuç bölümü ya yok filmlerde belirsiz yani,yada giriş gelişme bölümlerinden tamamen alakasız oluyor.Filmin sonuç bölümü çok daha farklı tasarlanabilirdi.Mesela:”Zafer kaptan kızın arkasından tekne ile İstanbul a gidebilir,film setini teknesi ile selamlayabilirdi gibi”Film birazcık daha uzatılabilirdi.Filmin akıcılığı artardı.Yine de bu film Cem Yılmaz ın olsa bu kadar tahammül etmezdim.Ata Demirer i çok sevdiğim için ve oyuncu kadrosundaki yetenekleri bildiğim ve takdir ettiğim için sonuna kadar izledim ve keyif aldım.İzlenebilir bir film,destek deverilmeli fakat fazla beklentiye girilmemeli.Benim puanım 5/10
Nişanlısı ile Roma’ya tatile gelen haber dedektifi.Yıllar önce aşık olduğu adamı bulmak isteyen olgun ama hala güzel olan kadın ve onun peşini bırakmayan bu olgun kadından başka kimsesi olmayan torunu. Bir merak ve mektup cevabı ile başlayan olaylar bir çiftliğe kadar uzanıyor. Mutlu bir son aramak için ne yalan söylemek gerekiyor ne de kavga etmek.Biraz çabalamanın yeteceğini,pes etmemenin gerekliliğini bu film bize gösteriyor. Letters to Juliet / Aşk Mektuplarını izlerken keyif alacaksınız.İtalya’nın eşsiz manzaraları ve doğası ile küçük bir gezintiye çıkacaksınız. Filmi izlerken haber dedektifinin nişanlısından ayrılması sahnesi biraz durağan gibi gözüktü bana,bir de yaşlı kadının torunu ile haber dedektifinin kalplerinin buluşması sahnesi sanki biraz daha romantik biraz daha heyecanlı olabilirdi. Filmin giriş gelişme ve sonuç bölümleri aralarındaki bağ olarak başarısız değil lakin çok da başarı değil. İzleyin derim. Benim Puanım 7,50/10.
Yorumlar