Ana içeriğe atla

EBUBEKİR KARDEŞİME....

Sevgili Kardeşim;

Öncelikle acil şifalar diliyorum sana ve takım arkadaşlarına.
Youtube sosyal paylaşım kanalında takım arkadaşlarının ve senin İzmir Marşını değiştirerek seslendirdiği videoyu ibretle izledim.

Bu millete daha önce koymak isteyenleri hem gazete manşetlerinden hem de sosyal medya kanallarından okumuştum,anlamaya çalışmıştım.
Lakin "dağ" gibi cansız bir varlığa koymak isteyen bir grubu ilk defa gördüm.Anlamaya çalışmak istesem de anlayabileceğimi düşünmüyorum.DAĞ'ın üremeye müsait bir cinsel uzvu olduğunu düşünüyor ve bu konu hakkında uç noktada melodisel bir yorum yapıyorsunuz.

Nasıl bir siyasi geçmişin oldu 39 senede bilmiyorum,siyaset ile ne kadar iç içesin,nasıl bir kültürel yapın var,araştırmam gerekiyor.
Liderin olarak benimsediğin kişiye iltifatlar edip bu sayede,birçoğunun yaptığı gibi,nemalanmak istediğin açıkça ortada.Yüksek akıl ürünü ses ve görüntü kaydın ile rezil oldun arkadaşlarınla.
Sonra Beyaz TV'ye çıktın.Malum alemin en sözüne güvenilir! abisi Nihat Doğan ve yanındaki hanımefendi ile.Nihat Doğan ve yanındaki hanımefendi biraz yönlendirdi seni,etkiye tepki mi yaptın,İzmir Marşı aslında milletin marşı iken HAYIRcıların marşı oldu şeklinde.

Sen de fırsat bu fırsat biraz gözyaşı döktün,özür diledin,liderin Sn.Recep Tayyip Erdoğan'ın bu ülkeye hizmet ettiğini,ona hakaret edilmemesi gerektiğini savundun.Nihat Doğan sen yanınızdaki hanımefendi,bu ülkede üst düzey devlet görevlilerinin resmi bayramlarda Mustafa Kemal ATATÜRK'ün adını ağzına almak istemediklerinden,TBMM resepsiyonunda sayın başkanın Mustafa Kemal ATATÜRK ismini zikretmemesinden bahsetmediniz.Sonra kalktınız İzmir Marşı milletin dediniz.

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK en kıymetlimiz.Hakeza silah arkadaşları.Bütün dünya heykelini dikerken en görkemli,görünen yerlere biz adını anmak istemiyoruz.Neden?Programda onu da sordunuz mu kendinize?

Nasıl bir etkiye tepki yaptın sevgili kardeşim.Nasıl kızdırdılar seni ki İzmir'in dağının uzvuna koymaya kalktın.Nihat Doğan bu soruyu sordu mu sana?

Bu ülkede bir anan,bir baban,bir ailen varsa,nefes alabiliyorsan,bu ülkede ROL yapıp maddi kazanç elde edebiliyorsan,istediğini düşünebiliyorsan,KÜFREDEBİLİYORSAN özgürce arkadaşlarınla,referanduma gidip geleceğini doğrudan etkileyebilecek bir sisteme karşı EVET oyunu basabiliyorsan hepsini MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'e borçlusun.

Dedim ya bu milletin ...na daha önce koymak isteyen oldu ve/veya koydu bilemiyorum baştacı edildi.Sen İZMİR'in DAĞLARI'na arkadaşlarınla...Sen de baştacı edilirsin,iki gözyaşı daha, bir ajitasyon tamamdır.Ülkemizin kültürü buna müsait.Cahil olan halkımıza da "İzmir Marşı milletin HAYIRcıların değil" diye bir pompa.Al sana BOMBA.

Yunus Emre ne demiş sevgili kardeşim;
"Yaradılanı sev,yaradandan ötürü".

Sen de Mustafa Kemal ATATÜRK'ü çok sev,

3 bin 997 kitap okuduğu için değil,
İsyan,cephe ve savaşlar dahil 10 koca zafer kazandığı için değil,
Dünyanın takdir ettiği için değil,
6 ilke ve 15 inkilap'ı olduğu için değil,

Senin adının ebubekir olmasını sağladığı için çok SEV.

Arkadaşlarınla çekeceğin bir dahaki videoda mantık çerçevesinde koyman ümidiyle.
(Normalde "Sevgilerimle" diye bitirmem gerekir de bence sen sevgiyi haketmiyorsun.)










Yorumlar

Popüler Olanlar

Letters to Juliet / Aşk Mektupları

Nişanlısı ile Roma’ya tatile gelen haber dedektifi.Yıllar önce aşık olduğu adamı bulmak isteyen olgun ama hala güzel olan kadın ve onun peşini bırakmayan bu olgun kadından başka kimsesi olmayan torunu. Bir merak ve mektup cevabı ile başlayan olaylar bir çiftliğe kadar uzanıyor. Mutlu bir son aramak için ne yalan söylemek gerekiyor ne de kavga etmek.Biraz çabalamanın yeteceğini,pes etmemenin gerekliliğini bu film bize gösteriyor. Letters to Juliet / Aşk Mektuplarını izlerken keyif alacaksınız.İtalya’nın eşsiz manzaraları ve doğası ile küçük bir gezintiye çıkacaksınız. Filmi izlerken haber dedektifinin nişanlısından ayrılması sahnesi biraz durağan gibi gözüktü bana,bir de yaşlı kadının torunu ile haber dedektifinin kalplerinin buluşması sahnesi sanki biraz daha romantik biraz daha heyecanlı olabilirdi. Filmin giriş gelişme ve sonuç bölümleri aralarındaki bağ olarak başarısız değil lakin çok da başarı değil. İzleyin derim. Benim Puanım 7,50/10.

DAMSIZ OKUMAYINIZ...

Bekarlar sevinecek,bir birlikteliği olanlar belki kızacak,evliler aslında doğru söylüyor diyecek. Ne olursa olsun siz bu yazıyı DAMSIZ okumayın. Fransızcada “dame” kadın anlamına geliyormuş. 80 lerin 90 ların modası gibidir DAMSIZ bir yere girilmemesi.Ama ne hikmetse modalar gelip geçti bu olay geçmedi. Hani diyoruz ya bastırılmış duygularla bezenmiş birçok insan aramızda.Şiddete de meyilliler.Toplumdan dışlamakla kalmıyoruz,ceza almaları için uğraşıyoruz.Makul birçok sebebi var elbet. Ama düşündük mü?DAMSIZ bir yere neden gidemiyoruz? Bu yazıyı okuyanlar sadece erkekler açısından düşünmesin olayı. Mesela kadınlar.Bir kadın birliktelik yaşadığı bir insan ile sert bir şekilde tartışıyor.Kafası dumanlı.Bir başka erkek arkadaşı ile de paylaşmak istiyor.Herşey buraya kadar normal.Kadın X mekana gidiyor içkisini söylüyor,yudumlamaya derken beklemeye başlıyor. Erkek arkadaşı geliyor ama girmesi ne mümkün.DAMSIZ GİREMEZSİNİZ. Neden ben sapık mıyım?diyecek oluyor.Yapılabilecek bi...

Gözler ve Şiirler

Gözler En çok sevgiliyi özler Sözler Bazen bir ilişkiyi var Bazen yok eder Diller Yüreklere işler Eller Kenetlenince Hiç ayrılmasak derler. Şiirler; Gözler için yazılırlar Sözleri dikkat çeker Dillere destan olmuştur bazıları Eller gibi bir gün Unutulup giderler. 00:30 28/09/2016 by BFD