Ana içeriğe atla

Büyük Çerçevede Olmak


Bir TÜRKİYE CUMHURİYETİ.
Her zaman gücünden korkulan,potansiyeli tahmin edilmeye çalışılan.
Emperyalist düşüncelerin sürekli bölme odağı olmuş.
Sonuna kadar MUSTAFA KEMAL ATATÜRK düşüncesine sahip olan,ölünceye kadar onun bana bıraktığı değerleri her ne pahasına olursa olsun koruyacak biri olarak,Ulu Önderim MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ü polemik konusu yapmamak adına,ismini zikretmeden o büyük insanı yıpratmamak adına konuları farklı bir yönden ve geniş bir açıyla ele alacağım.
Gördüğümüz küçük resimlerde neler var?
-Sokaktaki taksi şoförünün “yıllarca diğerleri yedi birazda bunlar yesin” diyerek başlattığı,üniversiteli gencin,öğretmenin,işçinin özgürce ve insanca yaşamak istemesi ile devam ettirdiği siyasi polemikler.
-Partilerin içindeki çoğu milletvekilinin sadece maaş alıp harcamalarını amorti etmesi,suya sabuna dokunmaması,düzenin vekili olmaları ve bazılarının da gecesini gündüzüne katarak toplum için ülkesi için bayrağı için çalışması.
-Etnik grupların her geçen gün kafalarının karıştırılması,bir takım ideolojik algılar yaratılarak toplumun olumlu düşünüp olumlu hareket etme kabiliyetlerinin kısıtlanması.
-Siyasetin,etnisitelerin üzerine baskıcı tutumları.
Etnisiteyi genel anlamda bir sosyal grubun ırkı dili veya milli kimliği diye değerlendirebiliriz.
Alevisine,kürdüne,çerkezine,lazına değişik baskılar uygulanması.Tutumlar sergilenmesi.Olumlu veya olumsuz,stratejilerine göre.
-Ekonomik zorlukların yaşanması.Borçlandırılan,borçlandırılırken toplumsal görevleri unutturulan bir toplum yaratma anlayışı.
-Şiddete alıştırılmak istenen,rehavetle zamanını geçirilmesi istenen bir toplumda insanların bence metazori olarak yaşamaya terk edilmesi.
-Gemisini yürüten kaptan diyerek çoğu insanın günlük yaşama biçimini ve ses çıkarmamazlığı benimsemesi.
Büyük resimde ne var peki?Küçük resimlerde bunlar varken.
Bana göre büyük resimde TÜRK varlığına bir tehdit,TÜRK varlığını yok etme üzerine kurulmuş bir strateji var.
Bağımsız değiliz en az bir 100 sene daha olamayacağız.
Dünyayı yöneten bir büyük güç ve yardımcısı var.İngiltere ve yardımcısı Amerika.
Dikkatinizi çekmişse yıllar olmuştur İngiltere ve Amerika sürtüşmezler.
Kendi aramızda konuştuğumuzda ise Amerika’nın 50-60 senelik stratejilerinden bahsederiz.
Peki,İngiltere’nin ezelden beri düşündüğü,gerçekleştirmek istediği stratejilere ne demeli?
Türk siyasetini yakından izleyen okuyucularım çok daha iyi bir analiz yapacaktır lakin şunu söylemeliyim;oluşturulan senaryolara bağlı kalmayan veya kısmen sadık kalan her iktidarın ömrü uzun olmamıştır.
Eski başbakan yeni Cumhurbaşkanı Sn.Erdoğan’ın da meclis’e girme biletini Sn.Deniz Baykal değil başkaları vermiştir.Deniz Baykal da ayrıca tartışılması gereken bir bürokrattır o ayrı.
Kimilerine göre her iktidarın kullanım süresi vardır birileri için.Zamanı gelince de bu A ve K Partisi iktidarı bitecektir.Kimilerine göre az kalmıştır bu zaman.
Bana göre 2023 yılı hedefini A ve K Partisi bürokratları koymamıştır.A ve K Partisi danışmanları ortaya çıkarmamıştır.
Birileri istemiş,plan ve programı iliştirmiştir.
2015 yılına adım atmaya hazırlandığımız şu günlerde 8 senelik bir süreçten bahsediyoruz.Bu süreç içerisinde Sn.Erdoğan bir kez daha Cumhurbaşkanı seçilerek görevine devam edebilir.Yani taşların süreç içerisinde yerinden oynaması gibi bir durum söz konusu değildir.
Söz konusu olan Güneydoğu’nun kaybedilmesidir.Güçlü yerel yönetim hikayesi de bizi acı rüyalara sevketmek içindir.Adım adım.
Söz konusu olan Kurtuluş Savaşı’ndaki cephelerin tekrar açılarak yazılan senaryonun uygulanmasıdır.
BÖLÜNME ve PARÇALANMA.
Hatırlarsanız bir dönemin ekonomiden sorumlu bakanı Kemal Derviş “bizde bir çok şey yapmak istedik,izin vermediler” demişti.
Ve sonuçta o zamanki DSP-MHP-ANAP koalisyonunu oluşturan 57.Hükümet “ekonomik kriz” bahaneleri ile yeni bir seçime gitmişti.
Belki o günkü ekonomik kriz şu anda içinde bulunduğumuzun 10’da biridir.Aslında biliriz de bilemeyiz.
Çok açık ve net.
-Günlük ve küçük meselelerle zamanımızı almak,
-Üretmeyi değilde tüketmeyi hedefleyen bir toplum yaratmak,
-Borçlandırarak hayatları kilitlemek,ekonomiyi kilitlemek,
-Osmanlı’dan kalan,hani Sn.Erdoğan’ın her konuşmasında dikkatle ele aldığı dönemler,bütün kötü özelliklere alıştırmak.(kadına düşkünlük,azami ihtişam,şatafat)
-Okumamak,yazamamak,
-Tartışamamak,konuşamamak.
Bu ve benzeri birçok şeyi yaparak ve yaptırarak bahsettiğim BÜYÜK ÇERÇEVEDE bizi görmek istiyorlar.
Büyük çerçevenin içine girdiğimiz zaman ne olacak?
Yanlız kalıp,yok olmaya mahkum kalacağız.
Bize Boşnaklar yardım edemeyecek,Tatarlar,Azeriler,Türkmenler,Zazalar vb.
Türkiye Cumhuriyeti tarih olma yolunda ilerliyor.Kimsede sesini çıkarmıyor.
Bizimle birlikte olan,elele kolkola yürüyebilecek dünya çapındaki Türklerden,Türk kökenli gruplardan,oluşumlardan uzaklaştık.Uzaklaştırıldık.Bilerek,çok bilinçli.
Bu da bu büyük çerçevede bizim yeralmamız adına birilerinin yapması gereken bir durumdu.
Zihin jimnastiği yapın lütfen.
DSP yok edildi.Yoktan var olur mu bilinmez,inşallah olur.
Neden CHP ve MHP’ye aynı strateji uygulanmadı?
MHP’yi bilemem,bilirim de bilemem.Ama CHP, sevgili Yılmaz Özdil üstadın tıpkı yaklaşık 3 sene önce Ender Aysever’in Aykırı Sorular programında söylediği gibi artık ATATÜRK’ün partisi değil,bana göre de.
ALLAH SONUMUZU HAYIR ETMEYECEK.
Ama umarım ben o büyük çerçevede olduğumuz günleri görmem ve temenni ediyorum aklımızı başımıza alalım bizden sonrakilerde görmesin.

Yorumlar

Popüler Olanlar

Fatih Söylemezoğlu bırakıyor mu?

Basketbol camiasının yakından tanıdığı isimlerden.Fatih Söylemezoğlu.Fiba Kokartlı basketbol hakemi. Basketbol oynarken geçirdiği rahatsızlıktan ötürü basketboldan kopmamak için hakemliği seçmiş.Koyu bir Galatasaray taraftarı. Volkan Kaplama.Emekli bir Tümgeneral.Eski basketbol hakemi olduğu biliniyor.Fatih Söylemezoğlu'nun maçlarını takip etmeye çalışır.Zaman zaman pozisyonlar hakkında konuşurlar,Fatih Söylemezoğlu Volkan Kaplama'ya "hocam" diye hitap eder.Volkan Kaplama sık sık maçlarda eşlik edermiş hakem dostuna VIP tribününde.Volkan Kaplama koyu bir Galatasaray taraftarı. Fatih Söylemezoğlu'nun son zamanlarda basketbol hakemliğini bırakmak istediği,antrenmanların artık zor geldiği haberi geldi kulağıma.Haberin kaynağı Volkan Kaplama'nın küçük mahdumesi Şili Büyükelçiliği asistanı. Uzun zamandır takip ediyorum.Galatasaray takımı bile olsa karşıdaki çok yanlış kararlar verebilen bir basketbol hakemi Fatih Söylemezoğlu.Bana göre hatalı karar istikrarı...

Pek Yakında

Cem Yılmaz’ın Stand Up gösterilerine hemen hepimizin fazla yorum yapabileceği birşey yok.Ama sinema filmleri için ben yorum yapıyorum.Olumsuz yorum yapıyorum. Cem Yılmaz’ın hemen hemen her sinema filminde farklı beklentilere giriyorum ve hüsrana uğruyorum.Türk Filmlerine destek vermek açısından izlenebilir. Diğer filmlerinden farklı bir film olsa da istenilen başarıyı bana göre yakalayamamış.Kısıtlı bütçe ile rekor peşinde koşacak bir eser yaratmaya çalışıyor film karakterleri. Giriş,gelişme ve sonuç bölümü çok başarılı bağlanmamış. Aşk var,heyecan var.Beklentiye girmeden izlemelisiniz. Benim puanım 6,50/10.

Bedelli Yaşıyoruz Zaten

İsmimize,cismimize bir bedel biçilmiş. Yüreğimize. Sinemizin orta yerine. Doğduğumuz günden öldüğümüz güne. TÜRK'üz ya bizde böyle. Balkanlar'dan girmiyor bu puslu hava,bu kirli hava. Su da parayla,hava da, Ellerimiz de HAVADA. Teslim olmuşuz biz size ne yapsak nafile. Protesto etmeye çalışıyoruz Macaristan'daki kalabalıklar gibi,sesimizi duyun istiyoruz Almanya'daki gibi. Çatışmayalım tartışalım istiyoruz olmuyor.Ali İsmail gidiyor,Abdullah,Ethem...Gidiyor da gidiyor.Mermiler,portakal gazı,biber gazı,TOMA'lar,AKREP'ler,ölüme dair ne varsa. Çatışmayalım tartışalım istiyoruz olmuyor. 30 binden fazla insanımız ölmesin istedik. Kınalı kuzular sağsalim gelsin analarının yanında kınalı kınalı dursun diye bekledik. Bayrağımızı çaput meraklıları askeri birliklerimizden söküp alsın diye kanlarımızla sulamadık. İstedik,bekledik,istiyoruz...Olmuyor. Çaputa sarılı meftahlar KAHRAMAN,Çuvala sarılı VATAN EVLATLARI hükümlü ilan ediliyor. O VATAN EVLA...